KORUNMUŞ TEK KİTAP:
KUR'AN
"O zikri (Kur'an'ı) Biz indirdik Biz. Ve onun koruyucusu da elbette Biziz"
(Hicr, 9)
*****
Bugün Yahudi ve Hristiyan dünyasının elinde bulunan "Kitab-ı Mukaddes (Tevrat-
Mezmurlar- İncil)'in aslından uzak (muharref) olduğunun hem batılı hem de doğulu
araştırmacılar tarafından itiraf edilmesi, misyonerleri gülünç çabalara itmiştir.
Spinoza ve Richard Simon gibi birçok ünlü tenkitçiler, Tevrat'ın,
Musa(as) zamanında yazılmadığını belirtmişlerdir. Musevi tarihçilerine göre;
Tevrat'ın mühim bir kısmını İsa'dan 450 sene evvel yaşamış olan Ezra
yazmıştır. Yahudi Ansiklopedisinde;"O (Tevrat) unutulmuştu, Ezra onu eski
haline koydu"(J.Jomier;çev.:S.Yıldız; Tevrat-İncil ve Kur'an;İst.,1974)
,denmektedir. Tevrat'ın yeniden yazılışı, Babil sürgünü sonrasına rastlar.
Bertrant Russel, Katolik ve Protestan mezhep ve İncilleri arasındaki büyük
ayrılıkları belirterek Hristiyanlığa inanmak istemez. Montaigne ve Voltaire
de, İncillerin birbirini tutmamasına işaret ederek, "Hristiyan değilim"
derler. Hepsinden daha manidar olan ise, Charles Mismer'in şu sözüdür:
"Hristiyanlar, alim olunca Hristiyanlıkla alakaları kesilir; Müslümanlar da cahil
olunca İslamiyetle alakaları kesilir".
Demek ki, akl-ı selim sahiplerinin sağlıklı araştırmaları, onları mutlak
hakikate (İslam'a) götürdüğü gibi, hakikat üzere bulunanların idrak ve şuur
noksanlığı da onları sırat-ı müstakim'den ayırmaktadır.
Yazımızın başında 'misyonerlerin gülünç çabalar'ından söz etmiştik. Bu
çabaların, yeni bir taktik olarak belirleyebileceğimiz son aşaması şudur:
Kur'an nurunun, insanlığın karanlık ufuklarını daha bir aydınlatmaya başladığı
asrımızda, Tevrat ve İncillerin muharefliğinin iyice su yüzüne çıkması
karşısında misyoner gruplar ve kalemler, Kur'an'ın da aslına uygun olmadığı
safsatasını yayma gayreti içine girmişlerdir. Geliştirmek istedikleri mantık şudur:
'Bizim kitabımız da bozulmuştur, sizinki de. Öyleyse, Müslüman olduğunuz gibi
hristiyan da olabilirsiniz!..'
Bu iddia ve geliştirilmek istenen bu mantığın; - hem K.Mukaddes'i(Tevrat-Zebur-
İncil) hem de Kur'an-ı Azimüşşan-ı incelemekle ve Kur'an'a bağlanmayı lutfettiği
için 'başını secdeye mıhlayıp bir ömür Allah'a hamd etme makamında' olduğunu
idrak etmekle ömrünü geçirmekte olan bir ilahiyatçı olarak bu satırların yazarına
çok komik gelse de-, Kur'an'ı ve İslam'ı hakkıyla tanıyamamış olanların zihninde
bulanıklık meydana getireceği aşikardır.
|