EHL-İ KİTAPLA EVLENME
MESELESİ
Müslim KARABACAK
|
Öncelikle şunu hemen ifade edelim ki, İslam dinine göre
Müslüman bir erkeğin, ehl-i kitap bir kadınla evlenmesi caiz olmakla beraber,
ister ehl-i kitap olsun isterse başka inancın mensubu olsun, Müslüman
olmayan bir erkeğin, Müslüman bir bayanla evlenmesi asla caiz değildir.
Bunun aksini söyleyen hiçbir alim yoktur. Müslüman kadın ancak kendisi
gibi Müslüman erkekle evlenebilir. Müslüman erkeğin, ehl-i kitap kadınla
evlenmesi de aslında ihtilaflıdır. Bir kısım İslam alimi bunun cevazının
aksine fetva vermiştir, caizdir diyenler de buna mekruh kabul etmişlerdir.
Hz. Ömer, Yahudi hadınla evlenen Talha bin Abdullah'a ve bir Hıristiyan
kadınla nikahlanan Huzeyfe bin Yeman'e o kadar kızmış ki, neredeyse kamçısıyla
onların üzerine yürür gibi olmuştu. Bunun üzerine ikisi de:
-Madem ki, kızıyorsun, biz de onları boşuyoruz. Ancak onlarla evlenmenin
haram olduğunu mu iddia ediyorsun?
-Hayır ben haram olduğunu iddia etmiyorum, fakat mü'min kadınları ihmal
edeceğinizden korkuyorum! Buyurmuşlardır.
"İman etmedikçe müşrik kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile müşrik bir
kadından imanlı bir cariye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe müşrik
erkeleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, müşrik bir
kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme
çağırır. Allah ise, izin ve (yardım) ile cennete ve mağfirete çağırır.
Allah, düşünüp anlasınlar diye ayetlerini insanlara açıklar." (Bakara,
2/221)
Ayette geçen "müşrik" ifadesine kimlerin girdigini izah etmeden "şirk"in
ne anlama geldigini ifade edelim.
Tevhidin zıddı olan "şirk", Allah'ın birliğini kabul etmeyip O'na eş,
ortak koşmak demektir. Bir çok ayetten de ehl-i kitabın bu "şirk"i işlediğini
yani Allah ortak koşarak "müşrik" olduğunu öğreniyoruz.
Ehl-i kitabın şirk işlediğine dair bir çok ayetten bir kaçı:
"Yahudiler "Uzeyr Allah'ın oğludur", Hıristiyanlar da "İsa Allah'ın oğludur"
dediler. Bu, onların ağızlarından geveledikleri cahilce sözlerdir. (Sözlerini)
daha önce kafir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları
kahretsin! Nasıl da (Haktan batıla) döndürüyorlar." (Tevbe, 9/30) "(Yahudiler)
Allah'ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını); (Hıristiyanlar) da rahiplerini
ve Meryem oğlu Mesih'i (İsa'yı) Rabler edindiler... O bunların ortak (şirk)
koştukları Şeylerden uzaktır." (Tevbe, 9/31) "Geçekten, Allah Meryem'in
oğlu İsa'dır" diyenler kafir olmuşlardır." (Maide, 5/72) "Şüphesiz Allah
üçün üçüncüsüdür" diyenler (Allah-u Teala'ya Meryem ve İsa'yı ortak koşanlar)
kafir olmuşlardır. Halbuki bir tek ilahtan başka ilah yoktur." (Maide,
5/73)
Bu ayetler gibi daha bir çok ayete rağmen ehl-i kitaba müşrik denilemez
iddası ilmî olmayıp başka gayeler gütmektedir
Yukarıdaki ayetlere daha başkalarını da eklemek mümkün olmakla beraber
bu kadarla iktifa ederek şunu rahatlıkla söylemek mümkündür ki, Lat'ı,
Menat'ı, Hubel'i ve Uzza'yı (Arapların tapındığı meşhur putlar) Allah'a
ortak koşmak şirk olur da, Allah'a ruhbanları, Üzeyr'i, Meryem'i ve oğlu
İsa'yı ortak koşmak nasıl şirk olmuyor? Hayır şirk değildir derseniz putlara
tapan Arapları da şirk kapsamından çıkarmak, onlara ve diğerlerine "müşrik"
demememiz gerekir ki, o zaman da "şirk" diye bir kavrama gerek kalmaz.
Bütün bu izahlardan sonra konuya geçersek. Bakara suresindeki evlilikle
ilgili yasaktan sonra inen Maide suresinin 5. ayeti ile de ehl-i kitap
bir kadının Müslüman bir erkekle evlenmesine izin verilmiştir.
Yani Bakara suresindeki: "(Ey iman edenler) Allah'a eş tanıyan kadınlarla
onlar iman edinceye kadar evlenmeyin." (Bakara, 2/221) ayeti, Maide suresindeki:
"...Kendilerine sizden önce kitap verilenlerden yine hür ve iffetli kadınlar
dahi, siz onların mehirlerini verip nikah edince (size helaldir.)" (Maide,
5/5) ayetiyle hususileşmiş oldu.
Bu görüşlere rağmen aksi görüşte olanlar da vardır.
Abdullah İbn-i Ömer'in bu konudaki şu meşhur sözünü hatırlatmak isterim.
Kendisine bir Müslüman erkeğin Yahudi veya Hıristiyan kadınla evlenmesi
konusu sorulduğunda söylediği su söz çok manidardır: "Allah müşrik kadınları
Müslüman erkeklere haram kılmıştır. "Ben bir kadının "Rabbim İsa'dır,
demesinden daha büyük bir şirk bilmiyorum." Bu sözü ölçü kabul eden İmamiyye
mezhebinin tamamı ve bir kısım Zeydiye mezhebi mensubu, Maide suresinin
beşinci ayetinin Bakara 221. ayetiyle mensuh olduğunu kabul edip; özel
hüküm genel hükümle geçersiz kılınmıştır. Okunuşu, sonra olsa da, iniş
olarak Bakara 221. Ayet daha öncedir, demişlerdir. (Bakınız, Alusî, Ruh'ul
Meanî, c.2, s.179) Hz. Peygamber (as)'ın evlilikle ilgili buyurduğu şu
hadis-i şerife göre Müslüman'ın, evlilikte yine Müslüman kadını tercih
etmesi sünnet kabul edilmiştir.
"Kadın dört meziyeti için nikahlanır; Malı için, soyu için, güzelliği
için ve dini için. Ama sen dindar olanı (Allah'ın emirlerine riayet edeni)
seç ki, elin bereketli olsun." (Buhari ve Müslim) İman Şafii ve İmam Malik
de ehl-i kitap kadınla evlenmeyi mekruh kabul etmişlerdir. Yukarıda zikrettiğimiz
İbni Ömer (ra)'ın ifadesi ve yorumu da bir başka delildir.
Bütün bunların yanında Müslüman bir kadının hem ehl-i kitap hem de başka
müşrik bir erkekle asla müsaade edilmemiştir. Yani Müslüman bir kadın
ancak kendisi gibi Müslüman bir erkekle evlenebilir.
"İman etmedikçe müşrik erkekleri, de (kızlarınızla) evlendirmeyin." Bakara,
2/221) Bu "müşrik erkek" ister kitap ehlinden olsun ister başka inanç
mensubu olsun fark etmez.
Hz. peygamber (as) da şöyle buyurur: "El Müslimu yetezevvecü nisae ehl'il
kitabi vela yetezevvecün nisaena:Biz kitap ehli olan kadınlarla evleniriz,
onlar bizim kadınlarımızla evlenemezler."
İslam alimlerinin ehl-i kitap kadınlarla evlenmesine verdikleri cevaz,
İslam'ın güçlü ve Müslümanların her türlü dinî ve millî tehlikelerden
emin oldukları dönemde İslam'ın yayılmasını hedefleyen bir cevazdır. Bugün
ise yukarıda Hz Ömer olayında olduğu gibi son derece hassas bir haldir.
Çünkü çeşitli maddi sebeplerden dolayı ehl-i kitap kadınlarla evlenen
bir çok Müslüman erkek maalesef eşlerini Müslüman yapmak şöyle dursun
zamanla kendi dinlerini bırakıp evlendikleri, eş seçtikleri kadınların
dinine girmişlerdir.
Avrupa'da iş bulma uğruna ehl-i kitap kadınlarla evlenen kimi vatandaşlarımızın
daha sonra çocuklarının velayetini almak için neler çektiğini, Hıristiyan
annenin de vermemek için kiliseleri nasıl devreye soktuğunu son zamanlarda
çokca okuduk ve gödük.
Müslüman aile yapısını yıkmayı hedefleyenlerin oyununa gelmemek lazım.(Yeni
Mesaj Gazetesi, 27 Eylül 2000)
|