KUR'AN'IN 'YEDİ HARF' ÜZERE NAZİL OLMASI VE KUREYŞ LUGATI İLE YAZILIP ÇOĞALTILMASI

Misyoner Gılchrıst, Kur'an-ı Azimüşşan hakkında şüphe yaymak amacıyla, yine kitapçığının bir yerinde şunu söylüyor: "Hz.Osman, Buhari'nin kayıtlarına göre, yanındakilere şöyle demiştir: 'Zeyd b.Sabit ile siz Kur'an üzerinde herhangi bir noktada ayrılığa düşerseniz, o zaman bunu Kureyş lehçesindekine göre yazın. Çünkü (Kur'an), onların lehçesinde vahyolunmuştur'. Kur'an'ın birbirinden farklı ayetlerinin mevcut olduğu bu ifadeden açıkça anlaşılıyor".

Ne aciz ve garib bir iddia!.. Kur'an'ın 'yedi harf' üzere nazil olduğunu ve kıraat farklarındaki hikmetleri anlamadan böyle bir iddianın zayıflığı ve geçersizliği anlaşılamaz.

Buhari ve Müslim'in naklettiği bir hadisin tercümesi şudur:

"Ömer b. el-Hattab(r.a)'ın hadisidir. Dedi ki: Hişam b.Hakim b.Hizam'ın, Fürkan suresini, Resulullah'ın bana okutmuş olduğu, benim okuduğumdan başka bir şekilde okuduğunu duydum. Nerede ise (kızgınlığımdan) üzerine atılacaktım. Sonra (Namazı, bitirip) dönünceye kadar bekledim, sonra ridasını göğsünün üzerinde topladım, onu Resulullah (s.a.v)'in yanına götürdüm ve dedim ki: 'Ben, bunu, Fürkan Suresini sizin bana öğrettiğinizden başka türlü okurken duydum.' Bana (Resulullah) dedi ki: 'Hişamın yakasını bırak.' Sonra, ona; 'oku!' dedi. O da okudu. (Resulullah) dedi ki: 'Böylece nazil oldu.' Sonra bana dedi ki: 'Oku!'. Ben de okudum. (O zaman da) buyurdular ki: : ''Böylece nazil oldu. Muhakkak ki Kur'an, yedi harf üzerine nazil olmuştur; bunlardan hangisi kolayınıza gelirse onu okuyunuz."
(el-Lü'lüü, I/175-176, Hds.nu.:448).

Yine 'müttefegun aleyh' bir hadis şudur:

"İbnü Abbas(ra) hadisidir. Muhakkak Resulullah (sav)buyurdu ki: 'Cibril bana (Kur'an'ı) bir harf üzerine okuttu. Ben yedi harfe varıncaya kadar artırmasında ısrar ettim." (A.g.e.,Hds.nu.:469).

Yedi harf, yedi Arap lehçesi veya yedi vecih demektir.Resulullah'tan işitmiş olmak şartıyla Kur'an'ın değişik vecihlerde okunmasına izin verilmiştir.

Bunun hikmeti, hadislerden de anlaşıldığına göre, Kur'an okumayı kolaylaştırmaktır. "Kur'an'ın ilk muhatapları, kabileler halinde dağılmış olduklarından aralarında telaffuz farkları vardı. Bu özür sebebiyle onlara bir ruhsat verildi. Yedi farklı vecihle okuma(kıraat) izni verilmişse de, kitabet(yazı,hat) sadece Kureyş lehçesi üzere olmuştur. Bu da, ihtilafı asgariye indirmiştir. Zira kolaylaştırmayı gerektiren özrün zail olmasından sonra, asli harfin kitabeti, tilavet için de esas olmuştur: Özrün zail olmasıyla yedi harfe verilen muvakkat müsaade sona ermiştir. Zira lehçeler arasındaki ayrılık ve yaygın ümmilik, Kur'an'ın toplayıcılığı ve ümmiliğin azalmasıyla giderilmiştir."
(Prof.Dr.S.Yıldırım, a.g.e.,s.73).

Kadi İyad'a (544/1149) göre; "Yedi harf hakkındaki bütün rivayetler, başkasının okuyuşunu kınamaktan menetmek gayesini ortaya koymaktadır"(Adil Kemal, Ulumu'l-Kur'an,s.85,86).

Şunu açıklıkla söyleyebiliriz ki; Kur'an'ın yedi harf üzere nazil olması ve, Cenab-ı Hakk'ın rahmetinin bir tecellisidir. Zira Cenab-ı Hak "kullarına asla zorluk dilemez, daima kolaylık diler."

Hz.Osman'ın, Zeyd b.Sabit'e verdiği talimata gelince: Buhari'nin rivayet ettiği hadiste, Hz.Osman'ın, istinsah heyetinde bulunan Kureyşli üç kişiye: "Siz ve Zeyd b.Sabit, Kur'an'dan herhangi bir şeyde ihtilaf ederseniz, onu Kureyş'in lügatı ile yazınız. Çünkü (Kur'an) onların diliyle inmiştir"
(Buhari,VI.99), dediği belirtilmiştir.

Bu hadiste belirtilen husu; Kur'an'ın birbirinden farklı ayetlerinin mevcut olduğu anlamına gelmez. Buradaki talimat, Kur'an istinsah edilirken lehçe bakımından bir ihtilaf olursa, hemen Kureyş lugatine göre düzeltilmesi ve yazılması şeklindedir. Çünkü, değişik okuyuşlara müsaade olsa da Kur'an, Kureyş lehçesi üzerine nazil olmuştu. "Çünkü Kureyş'in lehçesi, Arap lehçelerinin en fasihi, en kolayı, Nebi(sav)'in dili; lugatların seçilmesi ve kıraatların birbirinden ayırt edilmesi esnasında üzerinde icma olunan lugat da o idi"
(el-Mukni,s.120,121).

Ana sayfa