David Ben Gurion'un şu sözlerini de zikredelim:

"Filistin'in bu günkü haritası, İngiliz manda yönetimi tarafından çizilmiştir. Yahudi halkının, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirmesi gereken bir başka haritası daha vardır: Nil'den Fırat'a kadar" (Zaman, 9 Kasım 1994).

Haydi, yahudileri bu siyonist emellerinden ve gayretlerinden vazgeçirin bakalım!.. Ne mümkün!..

Bugünkü Tevrat'ın, nice acaiplikle dolu muharref(bozulmuş) bir kitap olduğu artık iyice anlaşılmıştır. Saymakla tükenmeyen 'acaiplikler' dosyamıza -çeşni kabilinden- birkaç belge daha koyarak 'çelişkiler galerisine' iyice bir göz atalım:

*(Tekvin: 20/2-11)'de; İbrahim peygamberin, karısı Sara'yı korkusundan kral Abimelek'e, kızkardeşi diye takdim ettiği anlatılmaktadır.

Hz.İbrahim gibi doğruluk, cesaret, iffet timsali bir peygamber, mezkur Tevrat cümlelerinde; yalancılık,korkaklık ve namussuzluk gibi sıfatlarla tanıtılmaktadır.

*(Tekvin: 27/19-36)'da; Yakup peygamberin, babası İshak peygamberi, yalan söyleyerek aldattığı anlatılmaktadır.

*(Tekvin: 29/16-30)'da;
babasını aldatan Hz.Yakub'un, kayınbabası tarafından kandırılıp aldatıldığı ve karı edinmek istediği bir kızı için tam ondört sene kayınbabasına hizmet ettiği belirtilmektedir: "Bana yaptığın bu nedir? Senin yanında Rahel için hizmet etmedim mi? Öyle ise beni niçin aldattın? Ve Laban dedi: Küçük kızı büyüğünden evvel vermek,bizim yerde böyle olmaz. Bunun haftasını tamamla ve yanımda edeceğin başka yedi sene daha hizmete karşılık, onu da sana veririz. Ve Yakup öyle yaptı,ve onun haftasını tamamladı; ve kızı Rahel'i ona karı olarak verdi" (Ayrıca bkz.Tekvin:26/25-28).

Bütün bunlar, Allah tarafından insanlara önder ve rehber olarak gönderilen peygamberlerin izzet ve şereflerine yakıştırılacak şeyler mi Allah aşkına!.. Amentülerimiz ne kadar da farklıymış değil mi?!..

*(Tesniye:14/21): "Hiçbir leş yemeyeceksiniz; onu yesin diye şehirlerinde olan garibe verebilirsin; yahut yabancıya satabilirsin; çünkü sen Allah'ın Rabbe mukaddes bir kavmsın."

Yüce tanrı Yahova(!), seçtiği mukaddes kavme(!) caiz görmediği leşi, yahudi olmayan herkese satmayı veya şehrin garibanına ikram etmeyi tavsiye buyuruyor!..Aman dikkat; yahudilerle alış-verişe! Kimbilir, bugüne kadar dünyaya -yaldızlı paketler içinde- ne kadar leş ihrac etmişlerdir?..

B) Çelişkiler / Kutsal Kitap'ta Çelişki Olur mu?..

'O da ne demek; hiç Allah'ın kitabında birbiriyle çelişen âyetler olur mu?' diyeceksiniz. Bir kitap, gerçekten Allah'ın vahyi olma özelliğini koruyorsa, elbette bu kitapta zerre kadar çelişki/tutarsızlık sözkonusu olamaz. Ancak; aslen ilahi olan bir kitap, tahrif edilmiş ve insanlar tarafından -aslı mevcut olmadığı halde- yeniden kaleme alınmışsa... İşte o zaman bir çelişkiler yumağı ile karşılaşır ve hayretler içinde kalırsınız!.. Nasıl mı? İşte size bugünkü Tevrat'tan çarpıcı bazı misaller ve inkarı ve izahı mümkün olmayan açık belgeler:

II.Samuel:24/1 : "Ve İsrail'e karşı Rabbin öfkesi yine alevlendi ve; 'Git, İsrail'i ve Yahuda'yı say!' diye Davud'u onlara karşı tahrik etti."
I.Tarihler:21/1 : "Ve Şeytan, İsrail'e karşı kalktı ve İsrail'i saymak için Davud'u tahrik etti."


İsrail'i saymak için Davud'u tahrik eden, Rab mı yoksa Şeytan mı? Bir 'Kutsal Kitap'ta birbirini nakzeden iki farklı ifade bulunabilir mi? Yoksa Tevrat'ın Rabbi, 'yeri göğü yaratıp yorgun düştüğü'(Bkz:Tekvin:2/2,3) bir sırada mı böyle bir yanılgıya düştü!?. Hepsi bu kadarcıkla bitmiyor; Tevrat'ın Rabbi, sürekli çelişkiler içinde adeta yuvarlanıyor! Örneklemeye devam edelim de iyice anlaşılmış olsun:

II.Samuel:24/13 : "Ve Gad, Davud'a gelip ona bildirdi ve kendisine dedi: 'Sana memleketinde yedi yıl kıtlık yılı mı gelsin, yoksa düşmanların seni kovalarken onların önünde üç ay mı kaçarsın?'"
I.Tarihler:21/11 : "Ve Gad, Davud'a gelip ona dedi: 'Rab, şöyle dedi:'İstediğini al; ya üç yıl kıtlık, yahut düşmanlarının kılıcı sana erişerek seni sıkıştıranların önünde üç ay bitip tükenmek..'".

Hangisi doğru; 'yedi yıl kıtlık' mı, 'üç yıl kıtlık' mı? Kim şaşırdı:Tevrat'ın Rabbi mi, elçi Gad mı yoksa Tevrat'ı bugünkü haliyle yazanlar mı? Açık bir tahrifat(bozulma) sözkonusu değil mi?

II.Tarihler:36/9 : "Yehoyakin kral olduğu zaman sekiz yaşında idi; ve Yeruşalim'de üç ay on gün krallık etti..."
II.Krallar:24/8 : "Yehoyakin kral olduğu zaman on sekiz yaşında idi.; ve Yeruşalim'de üç ay krallık etti..."

Yehoyakin, kral olduğu zaman kaç yaşında idi? Sekiz mi, on sekiz mi?
Yehoyakin, kaç ay krallık yaptı? Üç ay on gün mü, üç ay mı?
Bu çelişki ve tutarsızlıklar, Habîr ve Alîm olan olan Allah tarafından gönderilen gerçek bir Kutsal Kitapta bulunabilir mi? Bu çelişkilerden anlıyoruz ki; bugünkü Tevrat'ın Rabbi, ne kadar da unutkan ve matamatik bilmeyen birisiymiş!..

II.Samuel:10/18 : " Ve Suriyeliler İsrail'in önünden kaçtılar; ve Davud Suriyelilerden yediyüz araba cenkçiler ile kırk bin atlı telef etti ve ordu başbuğu Şobak'ı vurdu ve o orada öldü.
I.Tarihler:19/18 : "Ve Suriyeliler, İsrail'in önünden kaçtılar; ve Davud, Suriyelilerden yedi bin araba cenkçiler ile kırk bin yaya asker öldürdü, ordu başbuğu Şofak'ı da öldürdü."

Davud, kaç araba cenkçi öldürdü? Yediyüz mü, yedi bin mi?
Öldürülen kırk bin asker; atlı mıydı, yaya mıydı?
Ordu başbuğu Şobak mıydı, Şofak mıydı?
Sayı saymasını bilmeyen, atlı ile yayayı farkedemeyen ve sürç-ü lisan eyleyen bir Rab(!). İşte bugünkü mevcut Tevrat'ın Rabbi bu!..

Sayılar:20/27,28 : "Ve Musa,Rabbin emrettiği gibi yaptı; ve butün kavmın gözü önünde Hor Dağına çıktılar.Ve Musa, Harun'un esvabını çokardı ve onları oğlu Eleazar'a giydirdi; ve Harun orada, dağın tepesinde öldü."(Ayrıca bkz: Sayılar:33/39)
Tesniye:10/6 :
"Ve İsrailoğulları, Beerot Bene-yaakandan Mosera'ya göç ettiler Harun orada öldü ve orada gömüldü; ve oğlu Eleazar onun yerine kahinlik etti."

Harun(a.s.) nerede öldü? Hor Dağında mı, Mosera'da mı? Yoksa her iki yerde mi?!.